Ebedi Takvim






Körfez Rehabilitasyon Projesinde İşbirliği

6 Aralık 2012 Perşembe


Körfez Rehabilitasyon Projesinde İşbirliği

05.12.2012
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, TCDD ile işbirliği yaptıkları Rehabilitasyon Projesi ile körfezde hayatı geri döndüreceklerini söyledi. Başkan Kocaoğlu, “Bu çalışma, körfezin devamlılığı için şart. Çıkarılacak 18-20 milyon metreküp çamurun yarıya yakını 1. sınıf kum, geri kalanı da 1. sınıf alüvyon topraktır. İçinde kirlilik yoktur, sadece tuz vardır” dedi. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman da “Bütün hedefimiz İzmir’e katkıda bulunmaktır” şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’nün ortak girişimiyle hayata geçirilmesi planlanan “İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi”nde gelinen son nokta, kamuoyuna tanıtıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman da katıldığı toplantıda, İzmir Körfezi’nin temizlenerek yeniden yüzülebilir hale getirilmesi ve Liman’ın 3. nesil gemilere açılarak ticaret hacminin artırılması amacıyla yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildi. Toplantıda çıkarılacak tarama kumunun ağır metal içermediği konusunda bilimsel raporlar bulunduğu belirtilerek çıkan malzemenin ise iddiaların aksine flamingoların yaşam alanlarına değil, İZSU’ya ait arıtma arazine döküleceği açıklandı.

“Körfez doluyor, müdahale şart”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yüzülebilir Körfez hedefi doğrultusundaki çalışmaların yaklaşık 7 yıl önce başladığını belirterek, “Bu proje akşam yatıp, sabah kalkıp ‘şu Körfez’de yüzelim’ denen bir proje değildir. Bir çok bilimsel araştırma sonucunda oluşan proje taslağının Sayın Ulaştırma Bakanı’na sunulmasının ardından, liman ayağında TCDD, sirkülasyon ayağında İZSU ile birlikte çalışmalara başlandı. Ortak bir proje ihalesine çıkıldı. Proje belirli bir aşamaya geldi. Gereken bütün bilimsel araştırmalar yapıldı”  diye konuştu. Başkan Aziz Kocaoğlu, 1830’lardan itibaren Gediz Nehri’nin yatağının Körfez’i doldurması nedeniyle 7 kez değiştirildiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Emiralem Ovası’ndan tutun Manisa Ovası’na kadar olan bölge, Gediz alüvyonlarından oluşmuştur. Akış devam etmektedir ve Körfez giderek dolma tehlikesi altındadır. Eğer erozyonu kesemiyorsanız, Körfez’i yaşatmak için mutlaka fiziki müdahale ile korumak zorundasınız. Körfez sürekli doluyor. Ragıppaşa Dalyanı’ndan kıyıya kadar olan kısım 1880’den bu tarafa 700-800 metre dolmuş. Mutlaka müdahale ederek Körfez’i korumak zorundayız. İzmir’in ticari lojistik üssü olmasının 1. şartı Körfeze 3. nesil gemilerin girmesidir.”


“Flamingo adasını aynı malzemeden yaptık”
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yapılan araştırmalara göre tarama sonucu çıkarılacak malzemenin 2 gruba ayrıldığını belirterek, “Çıkarılacak 18-20 milyon metreküp çamurun yarıya yakını 1. sınıf kum, geri kalanı da 1. sınıf alüvyon topraktır. İçinde kirlilik yoktur, sadece tuz vardır. Tüm dünyada deniz kumunu tuzdan arındırarak inşaatlarda kullanmak için bu işlem yapılmaktadır. Bu iki malzeme de ekonomik değeri olan malzemedir. Bu arazide kalma ihtimali çok zayıftır. Sadece Harmandalı’nı rehabilite etmemiz için 2 milyon metreküp toprak lazımdır” dedi.
Başkan Kocaoğlu, bölgede canlılığın bozulacağı gibi iddiaları mutlaka konunun uzmanlarının yanıtlaması gerektiğini, ancak Kuş Cenneti’nde Körfez’den çıkan aynı malzemeyle yaptıkları suni flamingo adasının, Kurul’dan geçtiğini söyledi. Körfez’e 16 dereden sürekli alüvyon geldiğini ve bu çalışmaların Körfez’in hayatiyeti için bir zorunluluk olduğunu da ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Baltık Denizi kıyısındaki benzer çalışmalar asırlardan beri yapılmaktadır. Biz doğayı bozalım diye iş yapmıyoruz. Bu çevre konusundaki yatırımlarıyla İzmir’i dünyada taçlandıracak bir projedir. İzmir Körfezi’ni 70 yıl önceki durumuna taşıyarak dünyadaki bilinirliğini artıracak en büyük enstrümana ulaşmak istiyoruz” diye konuştu.

“Korumazsak ne dalyan kalır, ne canlı”
Ekiplerini kurduklarını ve kazıcı gemisi alarak hazırlıklarını tamamladıklarını belirten Başkan Kocaoğlu, ÇED Raporu çıkar çıkmaz çalışmalara başlayabilecek durumda olduklarını kaydetti. Habitat alanı olarak bir çok bölgenin değerlendirilebileceğini söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:
“İsteğimiz, bu projeye bütün arkadaşlarımızın A’dan Z’ye destek vermesidir. Bozmak için iş yapmıyoruz. Ne TCDD’nin, ne bizim, ne İZSU’nun böyle bir niyeti olmayacağı herkesin malumudur. İzmir’i kalkındırmak, çocuklarımızı, torunlarımızı Körfez’de yüzdürmek istiyoruz. Biz burada bir bozulma olacağına değil, tam tersi Körfez’de hayatın geri döneceğine inanıyoruz. 8,5 milyon liraya Homa Dalyanı’nın yolunu yaptık. 20 bin kamyon taş taşıdık. Korumazsak, bakımını yapmazsak ne dalyan kalır, ne canlı kalır.”

Karaman: “İzmir’in kaybı 4 milyar dolar”
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ise İzmir Limanı’nın dünyanın sayılı limanları arasına girmesi için yatırım kararı aldıklarını ve Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle çalışmalara başladıklarını belirterek, “Bütün hedefimiz İzmir’de hem yolcu limanı hem de yük limanın birlikte verimli bir şekilde çalışarak İzmir’e katkıda bulunmasıdır” diye konuştu.
Kanal taraması çalışmalarının İzmir Limanı’na 2. ve 3. nesil gemilerin gelebilmesi için önemli olduğunu vurgulayan Karaman, “İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için de bir kanal olması gerekiyor. Ulaştırma Bakanımızın da talimatıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bir protokol imzaladık. Üniversite ile birlikte ÇED raporu almak üzere çalışma başlattık. 2 ay önce sivil toplum kuruluşları ile bir toplantı yaparak bilgi verdik. Çevreye hiçbir zarar vermeyecek bir proje üzerinde çalışıyoruz. Şu ana kadar da herhangi bir sıkıntı yok” dedi. 

Toplam yatırımın 300 milyon dolar civarında olacağını söyleyen Karaman, bu çalışmaların gerçekleşmemesi nedeniyle İzmir’in ekonomik kaybı 4 milyar Dolar’a ulaştığını söyledi.

17 metreye kadar ağır metale rastlanmadı
Toplantıya yüklenici firma Yüksel Proje adına katılan ÇED Proje Yöneticisi Işıkhan Güler, yapılan çalışmanın bir çevre projesi olduğunu ve denizi ile barışık bir İzmir hedeflendiğini dile getirdi. Proje kapsamındaki süreçlerden ve yapılan çalışmalardan bahseden Güler, Türkiye’de ilk kez bir yerel yönetim ile merkezin hükümetin ortak bir çevre projesi gerçekleştirdiğini söyledi. Güler, ÇED konusunda ciddi çalışmalar yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Rehabilitasyon Projesi kapsamında iki ayrı kanal var. Birincisi gemiler için, ikincisi akıntıyı sağlamak için. Tarama sonrası çıkarılacak kum, oluşturulacak yapay kumsallar açısından önemli bir kaynak niteliği taşıyor. Laboratuvar çalışmalarımızı bitirdik. Buradaki malzemenin tehlikesiz atık sınıfında olduğu laboratuvar çalışmalarından elde edildi. Bu bizim için en önemli unsurlardan bir tanesi ki, burada kirli malzeme ile karşılaşmadık. Çevreye zarar vermeyecek şekilde tarama yöntemleri üzerinde duruyoruz. Gelişen son teknolojiler doğrultusunda minimum düzeyde taramalar yapılacak. İzmir’in en büyük avantajı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir tarama ekipmanı almasıdır. İzmir bu konuda Türkiye’de en şanslı kentlerden biri.” 

ÇED Proje Yöneticisi Işıkhan Güler, çıkan malzemenin temiz olmasının büyük bir avantaj olduğunu yineleyerek, bu malzemenin habitat alanları oluşturulması ve özelliğini yitirenlerin yeniden oluşturulmasında, su ürünleri yetiştiriciliğinde ve tarım alanlarında, ya da yapı malzemesi olarak kullanılabileceğini söyledi. Sudan itibaren 17 metreye kadar malzemeden örnekler alındığını ve ağır metale rastlanmadığını açıklayan Güler, çıkan tarama malzemesinin habitat alanlarının restorasyonunda kullanılması konusunda İngiltere, Finlandiya, Belçika ve Amerika’da başarılı örnekler bulunduğunu görsel sunumlar eşliğinde anlattı.

“İZSU arazisi kullanılacak”
Işıkhan Güler, İZSU’ya ait Büyük Kanal Atıksu Arıtma Tesisi’ne ait arazinin bulunduğu bölgede hem habitatın yeniden kazanılması hem de buradan çıkan malzemelerin tarıma kazandırılmasının düşünüldüğünü belirterek, yapılan başvuru üzerine 14 Kasım’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED Özel Formatı alındığını da açıkladı. Güler, bu konuda danıştıkları yabancı uzmanların da ilk defa bir yerel yönetimin çevre projesine bu kadar önem verdiği yönünde görüş belirttiklerini de dinleyicilerle paylaştı.


Büyükşehir Belediyesi Körfez için neler yapıyor?

İZSU Genel Müdürlüğü, Körfez’in kuzey aksında 8 metre derinliğe ulaşacak kadar yaklaşık 13 kilometre uzunluğunda 250 metre eninde (Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Deresi açıklarından Tuzla kıyı hattına kadar olan bölümde) olacak bir sirkülasyon kanalı açacak. Orta körfezden gelen su böylelikle güney körfeze girecek ve kuzeyden döngü ile çıkarak körfeze temiz su girdisini artıracak hem de sağlanacak sirkülasyon, körfezdeki ekolojik kalitenin korunmasını ve iyileştirilmesini sağlayacak.

Körfezden saatte 800 ton çamur çıkarılacak
Körfez’e akan dere ağızlarının temizlenmesi, Körfez’in kuzeyinde bir sirkülasyon kanalı açılması ve Körfez tabanındaki malzemelerin temizlenmesi için 9.3 milyon liralık yatırımla kazıcı-emici ve destek tipi olmak üzere 2 yeni gemi alımı yapıldı. İzmir Körfezi’nde hizmet vermeye başlayan gemiler, 14 metre derinliği tarayabiliyor ve saatte 800 ton çamuru 1-2 km uzaklığa aktarabiliyor.

Arıtmaların çamuru tarım toprağı olacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi ile Türkiye’nin en önemli çevre projelerinden birine daha imza atarak yapım sürecine başlanıldı. Yaklaşık 61.5 milyon liraya mal olacak tesiste Çiğli’nin yanı sıra Aliağa, Foça, Menemen, Kemalpaşa, Güneybatı, Urla, Seferihisar, Ayrancılar-Yazıbaşı, Torbalı, Havza ve Bayındır atıksu arıtma tesisleriyle 2013 yılında hizmete girecek Doğanbey-Ürkmez ve Özdere-Gümüldür atıksu arıtma tesislerinde oluşan arıtma çamurları da bertaraf edilecek. Tesis hizmete girdiğinde, diğer arıtma tesisleriyle birlikte günlük 800 tona oluşan çamur miktarı yaklaşık 6 kat azaltılarak 120 tona düşürülecek. Ayrıca yüzde 90 oranında kurutulmuş hale getirilen çamurlar “toprak iyileştirici” olarak yeşil alanlarda, arazi rehabilitasyonunda ve tarım alanlarında veya ek yakıt olarak çimento fabrikalarında kullanılabilecek.

Çiğli arıtmanın kapasitesi artıyor
İZSU Genel Müdürlüğü, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde 4. faz arıtma ünitelerinin projesini tamamladı.  İzmir Körfezi’nin hayata dönüşünü sağlayan Büyük Kanal Projesi kapsamında 2000 yılında hizmete giren Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde halen işletmedeki 3 faz arıtma ünitelerine ek olarak saniyede 2.5 metreküp atıksu arıtma kapasiteli 4. faz yapımına 2013 yılında başlanacak.  Mevcut arıtma tesisine eklenecek bir yeni hatla, halen günde 604 bin 800 metreküp olan arıtma kapasitesi, günde 216 bin metreküp artırılarak 820 bin 800 metreküpe ulaşacak.

Dere ağızları temizleniyor

Körfez’deki birikimi azaltmak ve su sirkülasyonunu artırmak amacıyla Körfez’in kuzey kıyılarında yer alan ve uzunluğu 7 kilometreye ulaşan Ragıppaşa Dalyanı’nın deniz yüzeyinde kalan duvarlarının yıkımı 2000 yılında yapıldı. Hem bu yıkım hem de körfezin kuzey kıyılarına boşalan dere ağızlarında yapılan taramalarla Körfez’deki su akıntılarının etkinliği artırıldı. 2010 yılında imzalanan ve devam eden protokol kapsamında DLH’nın tarama gemisi ile bugüne kadar dere ağızları ve Ragıp Paşa Dalyanı’nda olmak üzere toplam 1 milyon 16 bin  100 metreküp malzeme deniz tabanından çıkarılarak deniz suyunda sirkülasyon artışı sağlandı.

Büyükşehir, Körfez’e “istasyon” kuruyor
DEÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ile yeni bir protokol daha imzalayan İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü;  Karaburun,  Foça, Konak ve Güzelbahçe kıyılarına “otomatik meteorolojik ölçüm istasyonları” ile deniz tabanına “akıntı ölçüm cihazları” yerleştiriyor. Sona yaklaşan çalışma, Körfez hakkında bilimsel verilere ulaşılmasını sağlayacak.
Protokol kapsamında, Körfez kıyılarında belirlenen noktalara “otomatik meteorolojik ölçüm istasyonları” kurulması çalışmalarında sona gelindi. Ayrıca denizin 40 – 50 metre tabanına “akıntı ölçüm cihazları” yerleştirilerek, deniz seviyesi ve yüzey suyu sıcaklığı/tuzluluğu, rüzgarın hızı / yönü ve hava basıncı / sıcaklığı gibi veriler “dakika ölçeğinde anında” net olarak alınacak. “Akustik akıntı ölçüm cihazları” ile su seviyesi, dalga yüksekliği ve akıntı ölçümü gerçekleştirilecek. Akıntıların zaman ve mekan içinde incelenmesi ve aylık / mevsimsel değişimleri de yine bu araştırma ile tespit edilecek. Ayrıca Körfez’e dere kaynaklarından katı madde (sediment) taşınım özellikleri ve miktarları da yine bu çalışmayla ortaya konacak. 

0 yorum:

Yorum Gönder

 
 
 

Görüntüleme Sayısı

Slayt (İZMİR RESİMLERİ)

İzmir haritası


taksi durakları

İZMİR TAKSİ DURAKLARI A B C Ç E
F G H I J
TELEFON NUMARALARIK L M N O
Aranan semtin ilk baş harfini işaretleÖ P R S Ş
BUL tıklatınT U Ü V Y
Z
İZMİR Alan kodu 232